Rize
Açık
weather
16°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Rize Haber Dünya İsrail, Siloam Yazıtı'nı işgal meşrulaştırmak için yeniden gündeme getirdi!

İsrail, Siloam Yazıtı'nı işgal meşrulaştırmak için yeniden gündeme getirdi!

İsrail, “modern Yahudi devletinin kanıtı” olarak gördüğü Siloam Yazıtı’nı, bölgedeki işgal ve sahiplenme çabalarına meşru zemin sağlamak amacıyla yeniden gündeme getirdi. Peki, Silvan Yazıtı olarak da bilinen Siloam Yazıtı nedir ve üzerinde ne yazmaktadır?

Okunma Süresi: 3 dk

İsrail ordusunun Gazze'de yürüttüğü askeri operasyonlar devam ederken, Başbakan Binyamin Netanyahu, Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile Tel Aviv'de bir araya geldi. İki lider arasındaki görüşmeler, bölgede süregelen gerginlik ve çatışmalar çerçevesinde önemli bir diplomatik adım olarak değerlendiriliyor.

Ziyaretin Ayrıntıları

Netanyahu ve Rubio'nun gerçekleştirdiği bu ziyaret, yalnızca siyasi ilişkilerin geliştirilmesi açısından önemli bir anlam taşımıyor. Aynı zamanda Kudüs’teki Mescid-i Aksa çevresinde yer alan bir arkeolojik alanın açılışı sırasında Netanyahu'nun yaptığı açıklamalar medyanın gündeminde geniş yer buldu. Netanyahu, konuşmasında 1998 yılında Türkiye'nin o dönemdeki Başbakanı Mesut Yılmaz ile yaptığı bir görüşmeden bahsederek, Osmanlı dönemine ait olan Siloam (Silvan) Yazıtı’nın transferi hakkındaki süreci anlattı. Bu bağlamda, Netanyahu’nun Siloam Yazıtı’nı almak için gerçekleştirdiği girişimlerin başarısızlığa uğraması, o dönem Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu zamanlarda artan hassasiyetlerle ilişkilendirildi.

Siloam Yazıtı’nın Geçmişi ve Önemi

Siloam Yazıtı'nın Türkiye'den alınması girişimlerinin, Netanyahu’nun yanı sıra 2007 yılında Kudüs Belediye Başkanı Uri Lupoliansk ve 2022'de İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog tarafından da tekrarlandığı biliniyor. Bu eser, 1882 yılında Osmanlı İmparatorluğu döneminde Kudüs'ten İstanbul’a taşınmış durumda ve hâlihazırda İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nde sergilenmektedir. Bu yazıtın tarihi değeri ve sembolik önemi, Türkiye seyahatleri ve diplomatik temaslar sırasında sıkça gündeme geliyor. Netanyahu'nun açıklaması, Türkiye'de hem halkta hem de akademik camiada bu eserin yeniden tartışılmasını tetikledi.

Siloam Yazıtı Nedir? İçeriği ve Anlamı

Siloam Yazıtı, yaklaşık 2,700 yıl öncesine, Yahuda Kralı Hizkiya dönemine tarihleniyor. Bu eser, Kudüs’ün su ihtiyacını karşılamak üzere açılan tünelin tamamlanması sonrası hazırlanmış. Yazıt, antik İbrani alfabesiyle yazılmış ve toplamda altı satırdan oluşuyor. Yazıtta, işçilerin tünel kazarken birbirlerinin seslerini işittikleri ve büyük bir mühendislik başarısıyla tünelin birleştiği anı tasvir edildiği belirtiliyor. 1880 yılında Kudüs’te keşfedilen bu yazıt, Osmanlı yönetimi tarafından Türkiye'ye ihraç edildi ve günümüzde hâlâ İstanbul’daki müzelerde sergileniyor. Siloam Yazıtı'nın tarihi ve kültürel önemine rağmen, Türkiye'nin elinde bulunması, İsrail’in söz konusu yazıtı alma isteğini artırmış durumda.

Yazıtın Çevirisi ve Önemi

Siloam Yazıtı, antik İbranicenin en eski örneklerinden biri olarak önem taşıyor. Yazıtın metni, tünelin yapım sürecini detaylandırıyor. Çeşitli kopyalarının yapılmasına rağmen, orijinal yazıt, şu anda İstanbul'da varlığını sürdürüyor. Yazıtın çeşitli bölümlerinde yer alan ifadeler, kazı işlemlerini ve işçilerin çalışma koşullarını aktarıyor. Yazıt şöyle bir metne sahip: "Kazısı; kazı nasıl yapıldı; daha….Kazmalar aynı doğrultuda ve birbirine karşı idiler. Kanalın açılmasına üç endaze kala sesler işitildi. Bu sesler karşılıklı olarak birbirine bağıranların sesi idi. Çünkü orada kuzey ve güneyinden açılan tünel birleşiyordu. Ve o gün kanal açılmış oldu. Tünelin açılması ile her iki taraftaki işçiler ve kazmaları karşılaştılar. Sular kaynaktan bin endaze uzaklıktaki havuza aktı ve işçilerin başları üstündeki kayanın yüksekliği yüz endaze idi." Bu metin, tarihi açıdan oldukça kıymetli ve İsrail'in tarihsel tercihlerini anlayabilmek adına büyük bir kaynak oluşturuyor.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *