Mevzu Rize Dünya Gazze'de Ateşkes Sonrası Dönüş: Umut ve Endişe İç İçe Geçti

Gazze'de Ateşkes Sonrası Dönüş: Umut ve Endişe İç İçe Geçti

Türkiye, Mısır ve Katar'ın ABD’nin arabuluculuğunda imzalanan ateşkesin yürürlüğe girmesiyle, 15 aydır süren İsrail saldırılarından kaçan on binlerce Filistinli kuzey Gazze’ye dönmeye başladı. Çekilen görüntülerde, kuyruğun ucu bucağı görünmüyor.

Okunma Süresi: 3 dk

Gazze'de, 15 ay boyunca süren ağır saldırıların ardından, tarafların uzlaşmasıyla yürürlüğe giren ateşkes anlaşması, bölgenin üzerinde bir umut ışığı olarak belirmeye başladı. Henüz kırılgan bir temele oturan bu barış ortamı, bölgede bazı hareketlilikleri beraberinde getirdi.

Pazartesi Sabahı Hareketlilik Başladı

Pazartesi sabahı itibarıyla, binlerce Filistinli, İsrail ordusunun Netzarim Koridoru’ndaki kısmi çekilmenin ardından kuzey Gazze’ye doğru yol almaya başladı. Yoğun bombardıman ve kara operasyonlarının pek çok zarar vermiş olduğu bölgelere dönüşler, Al-Rasheed sahil yolu ve Salah al-Din iç yolunu kullanarak gerçekleşiyor. Dönüş yapan Filistinli siviller, ellerinde eşyaları ve kucaklarında çocuklarıyla birlikte uzun yolculuklar yapıyor. Geri dönüş yolculukları esnasında “enkaz üstünde bile olsa evimize dönüyoruz” diyerek duygularını dile getiriyorlar. Özellikle Gazze Şeridi’nin 2,3 milyonluk nüfusunun büyük bir kısmı savaş boyunca güney bölgesine sürülmüştü, ancak şimdi tersi yönde büyük bir hareketlenme gözleniyor. Kuzeye dönüş yaptıkları sırada, bebekleri kucaklarında taşıyan anneler, eşyalarıyla yürüyen babalar ve hayvan arabalarına binen yaşlı insanlarla dolu bir kalabalık ortaya çıkıyor.

Duyguların Yansıması: Umut ve Endişe

Kuzeye yönelen insan kalabalığının arasındaki Umm Mohammed Ali, hislerini şu şekilde ifade etti: “Yeniden doğmuş gibiyim.” Bu hisler, birçok kişi için geçerli görünüyor. 50 yaşındaki memur Osama da, dönüş yolculuğunun kendisi için çok özel anlamlar taşıdığını belirterek, “Kalp atışlarım hızlandı. Bir daha dönemeyeceğimi sanmıştım. Ateşkes devam etmezse bile, tanklar gelse bile kuzeyi terk etmeyiz.” sözleriyle duygularını dile getiriyor. Bu tür duygular, sadece sevinç değil, aynı zamanda gelecek kaygısı, belirsizlik ve endişe ile birleşiyor. Geri dönüşlerin insanların yüreklerinde yarattığı karmaşık hisler; hem umut hem de korku ile dolu bir tablo sunuyor.

Ateşkesin İçeriği ve Geçişlerin Yeniden Başlaması

İsrail’in Gazze’nin merkez kısmından kısmi çekilmesini ve Hamas’ın elinde bulunan İsrailli rehinelerin serbest bırakılması üzerine Mısır, Katar, Türkiye ve ABD’nin arabuluculuk yaptığı ateşkes anlaşması, bazı koşullara bağlanmış durumda. Anlaşma kapsamında, yaklaşık 2.000 Filistinli tutuklunun da serbest bırakılması öngörülüyor. 19 Ocak’ta başlayan ateşkes, bir rehine değişiminde yaşanan anlaşmazlık nedeniyle kısa süreli bir gecikme yaşamıştı. Ancak tam bu noktada, arabulucuların devreye girmesiyle sorun aşıldı ve kuzeye geçişler yeniden başlamış durumda. İsrail ordusu, bu geçişlerin ateşkese tabi olacağını ve operasyonel hazırlıkların devam ettiğini de açıkladı.

Geri Dönüşte Karşılaşılan Zorluklar

Kuzeye dönen Filistinliler, geri dönüş yolculuklarının yanı sıra büyük bir yıkımla da karşılaşıyorlar. Geri dönülen bölgelerde altyapı büyük ölçüde hasar görmüş durumda ve su ile elektrik hatlarının kullanılamaz hale gelmesi, insani yardımların ulaşımını zorlaştırıyor. Birleşmiş Milletler yetkilileri, geri dönmelerin yarattığı manzaranın oldukça dramatik olduğunu ve Gazze’nin kuzeyindeki insani koşulların hâlâ yaşanabilir düzeyde olmadığını ifade ediyor. Ateşkes, bazı uzmanlar tarafından “kalıcı barışa giden ilk adım” olarak değerlendirilse de, bu alandaki kırılgan denge ve taraflar arasındaki güvensizlik dikkat çekiyor.

Varoluş Mücadelesi: “Evimizi Terk Etmeyeceğiz”

Gazze’nin kuzeyine dönen her bir Filistinli için bu yolculuk, sadece evlerine dönüş değil, aynı zamanda varoluş mücadelesi anlamını taşıyor. Dönüş yapan sığınmacılardan bir kadın, gözyaşları içinde “Evimden geriye sadece duvarlar kaldı ama o duvarlar bile bizimdir” sözlerini sarf ederken, etrafındaki diğer insanlar da aynı şekilde bu duyguyu paylaşıyor. “Enkaz üstünde bile olsa orası evimizdir.” diyerek hissettiklerini ifade ediyorlar. Bu düşünceler, bölgedeki insanların direncini ve bağlılıklarını ortaya koyarken, yaşanan yıkım ve belirsizlik, aynı zamanda önlerindeki zorlukları hatırlatıyor.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *