Bir televizyon programında katılan ekonomist Muhammed Bayram, günümüz görüşmeleriyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Bayram, TÜRK-İŞ’in toplantılara katılmamasını kritik bir strateji olarak değerlendirdi.
TÜRK-İŞ’in Toplantılara Katılmama Kararı
Ekonomist Bayram, TÜRK-İŞ’in bu toplantılara katılmamasıyla ilgili, geçmişte yaşanan benzer bir durumu hatırlatarak bu kararın sonuçlarını vurguladı. "Eğer TÜRK-İŞ müzakerelerde yer almış olsaydı, asgari ücretin 22 bin 104 TL yerine 25 bin TL olması muhtemeldi" dedi. Bayram, işçi ve işverenin asgari ücreti belirleme yetkisine sahip olduğunu ancak mevcut müzakerelerin bazı politik etkilere maruz kaldığını dile getirdi. Bayram, asgari ücretin devlet tarafından belirleniyormuş gibi algı yaratıldığını ifade ederek, bunun gerçekte nasıl bir etki yarattığını rakamlarla açıkladı.
Enflasyon ve Açlık Sınırı Üzerine Değerlendirmeler
Bayram, yılsonu enflasyon farkının yüzde 31-32 düzeyinde olmasının öngörüldüğünü belirtti. TÜRK-İŞ’in açıkladığı açlık sınırının 29 bin 282 TL’ye ulaştığını anımsatan Bayram, mevcut asgari ücretin ise 22 bin 104 TL olduğunu kaydetti. Ayrıca, işverenlerin toplam maliyetinin 30 bin 621 TL civarında bulunduğunu ve bunun işçi ile işveren adına ödenen sigorta primlerini kapsadığını söyledi. Bu noktada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın TİSK’in genel kurulundaki konuşmasına dikkat çeken Bayram, devletin asgari ücretten vergi alarak önemli bir kaynak sağladığını vurguladı.
Zam Senaryoları ve Beklentiler
Bayram, mevcut masada tartışılmakta olan zam senaryolarının yüzde 25 ile yüzde 35 arasında değiştiğini belirterek, kendisinin en yüksek ihtimalle yüzde 28 zam beklentisi olduğunu ifade etti. 2026 bütçe görüşmelerinde sigorta gelirlerinde beklenen artış oranının yüzde 28 olarak belirlendiğini hatırlatan Bayram, bunun nedeninin bu rakama dikkat etmek olduğunu belirtti. Ayrıca, asgari ücretin 30 bin TL’ye ulaşma ihtimalinin yanısıra, alım gücünün korunmasının daha önemli olduğuna da değindi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın süreçteki rolüne değinen Bayram, son aşamada bir düzenleme yapma ihtimalini düşündüğünü ve "Bir dokunuşla asgari ücreti 30 bin TL'ye getireceğini düşünüyorum" dedi.
Alım Gücü ve Ara Zam İhtiyacı
Enflasyonu kontrol altına alma çabalarında ilerleme kaydedildiğini belirten Bayram, mevcut artışların alım gücünü korunmasında yetersiz kaldığını vurguladı. Alım gücünde önemli bir düşüş yaşandığını ifade eden Bayram, "Enflasyon oranı şu anda yüzde 31. Sene başında asgari ücrete yüzde 30 zam yapılmıştı ama bu artış, enflasyon karşısında erimiş durumda" ifadesini kullandı. Ayrıca, önümüzdeki dönem için ara zam gerekliliğini dile getirerek, sürecin uzamayacağına dair bir öngörüsü olduğunu belirtti. Komisyon görüşmelerinin 4. toplantıya kadar sürmeyeceğini, 3. toplantıda sonuçlanacağını tahmin etti.
Olası Zam Oranları ve Sonuçları
Önerilen olası zam oranlarıyla ortaya çıkabilecek asgari ücret seviyeleri ise dikkat çekiyor. Bayram’ın açıkladığı verilere göre, yüzde 20 zam ile asgari ücret 26 bin 524 TL, yüzde 25 zam ile 27 bin 630 TL, yüzde 30 zam ile 28 bin 735 TL, yüzde 35 zam ile 29 bin 840 TL ve yüzde 40 zam ile 30 bin 945 TL seviyelerine ulaşması bekleniyor. Bu öneriler, işçilerin hayat standardını etkileyecek önemli değişiklikler doğurabilir. Bayram, bu artışlar üzerinde durarak asgari ücretin yanı sıra, işçilerin alım gücünü korumanın önemini tekrar vurguladı.