Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), işgücü piyasasındaki güncel durumu gözler önüne seren Ağustos 2025 dönemine ait İşgücü İstatistiklerini açıkladı. Raporun ön bulguları, ülkedeki işsizlik oranının bir önceki aya göre artış kaydettiğini ortaya koyuyor.
İşsizlik Oranında Artış
TÜİK’in yayımladığı verilere göre, Ağustos 2025 itibariyle işsizlik oranı yüzde 8,5 olarak belirlendi. Bu durum, iş gücü piyasasına yeni katılan ya da daha önce çalışmakta olan bireylerin işlerini kaybetmesi ile doğrudan ilişkili bir tablo çiziyor. Özellikle 15 yaş ve üzerindeki bireylerin dahil olduğu veriler, işsizlerin sayısındaki ciddi artışı gözler önüne seriyor. Bir önceki aya kıyasla işsiz sayısında meydana gelen 168 bin kişilik yükseliş, toplam işsizino 3 milyon 44 bin kişiye ulaşmasına neden oldu. Bu istatistik, işgücü piyasasındaki olumsuz bir ortamın varlığını gözler önüne sererken, istihdam alanındaki gelişmelerin ne denli zorlayıcı olduğunu da ortaya koymaktadır.
Cinsiyet Bazında İşsizlik Farklılıkları
Ağustos 2025 dönemindeki işgücü istatistikleri, cinsiyetler arasında işsizlik oranlarında önemli farklılıklar olduğunu göstermektedir. Erkeklerin işsizlik oranı yüzde 6,8 seviyesinde kalırken, kadınların işsizlik oranı yüzde 11,6 gibi belirgin bir şekilde daha yüksek bir düzeyde tespit edildi. Bu durum, işgücü piyasasında cinsiyetler arası eşitsizlik ve dengesizliklerin devam ettiğini gösteriyor. Kadınların işgüriedirilmelerinde yaşadığı güçlükler ve yönetim kademelerinde yer alma oranlarının düşüklüğü, bu konuda daha geniş bir analiz yapmayı gerektiriyor. Toplumsal cinsiyet eşitliği perspektifinden bakıldığında, kadınların çalışma hayatına katılımını artırmak amacıyla ciddi adımlar atılması gerektiği net bir biçimde ortaya çıkıyor.
Geniş Tanımlı İşsizlik Oranlarının Yükselişi
TÜİK verileri, geniş tanımlı işsizlik oranının artış gösterdiğini de ortaya koyuyor. Buna göre, zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel işgücü ve işsizleri kapsayan bu oran, Ağustos 2025’te bir önceki aya göre 0,1 puan artışla yüzde 29,7 seviyesine ulaşmış durumda. Bu veriler, iş bulma umudunu kaybetmiş, kısa süreli çalışan ya da yeteri kadar çalışamayan bir kitle olduğunu göstermesi açısından dikkate değer. Özellikle bu yüksek atıl işgücü oranları, yalnızca dar tanımlı işsizlikle ilgili değil, aynı zamanda çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve işgücü potansiyelinin etkin bir şekilde kullanılabilmesi adına çözüm bekleyen derin sorunların sürdüğünü vurgulamaktadır.
Yakın Dönem Beklentileri
Ayrıca, zamana bağlı eksik istihdam ile işsizlerin birleşik oranı yüzde 19,3, işsiz ve potansiyel işgücünün birleşik oranı ise yüzde 20,2 olarak belirlenmiştir. Bu istatistik, işgücü piyasasındaki genel sorunun çok boyutlu olduğunu ve çözüm için bütüncül stratejilerin gerekli olduğunu gözler önüne seriyor. Çalışma koşullarının düzeltilmesi ve çalışanların haklarının korunması adına daha kapsamlı politikaların üretilmesi, ülkenin istihdam oranlarını artırmada önemli bir rol oynayacaktır. Bu bağlamda, işgücü pazarındaki sorunların üstesinden gelinmesi, hem ekonomik büyüme açısından hem de toplumsal refah düzeyinin artırılması açısından kritik bir öneme sahip.