Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın Ekim 2025 Konut Fiyat Endeksi (KFE) raporu, ülke genelinde konut fiyatlarının artış gösterdiğini, ancak bu artışların şehirler arasında belirgin farklılıklar yarattığını gözler önüne serdi. Özellikle Ankara, büyük şehirler arasındaki fiyat artışında bu yılın lideri olarak öne çıktı, İstanbul ve İzmir'i geride bıraktı.
Üç Büyük İlde Fiyatların Seyri
Rapora dayanarak, Ankara'da konut fiyatlarının yıllık artışı yüzde 38,4 seviyesine ulaşarak, ülke ortalamasının oldukça üstünde bir performans gösterdi. Bu durumda İstanbul’da kaydedilen yıllık artış yüzde 32,4, İzmir’de ise yüzde 30,7 olarak belirtiliyor. Özellikle İstanbul'da aylık bazda %2,7'lik bir artış yaşandı. Aynı dönemde Ankara'da yalnızca %1 oranında bir artış gözlemlenirken, İzmir’de ise bu oran %1,8 olarak kaydedildi. Bu veriler, Türkiye’nin büyük şehirleri arasında gelişimler açısından ciddi farklar bulunduğunu açık bir şekilde ortaya koyuyor.
Doğu Anadolu Yükselişte, Ege Listenin En Altında
Elde edilen verilere göre, Ankara'nın ardından ikinci sırada yer alan Doğu Anadolu illerindeki konut fiyatlarındaki yıllık artış dikkat çekiyor. Erzurum, Erzincan, Bayburt, Ağrı, Ardahan, Kars, Iğdır, Bingöl, Elazığ, Malatya, Tunceli, Van, Bitlis, Hakkâri ve Muş'un bulunduğu bu bölgedeki yıllık artış %35,3 gibi önemli bir seviyeye ulaşıyor. Ancak, Ege Bölgesi, listelemede en alt sırada kalıyor. Aydın, Denizli ve Muğla illerinde yıllık artış ise sadece %23,1 olarak ölçülerek Türkiye ortalamasının oldukça altında kaldı. Bu durum, Ege Bölgesi'ndeki konut piyasasındaki duraklamayı gözler önüne seriyor; gelişimin yavaş olduğu bu bölgelerdeki fiyat dalgalanmaları dikkatle izlenmeli.
TCMB Raporu Farklılaşmayı Gösteriyor
TCMB tarafından yayımlanan Ekim 2025 KFE raporu, büyük şehirlerde konut fiyat artışlarının sürdüğünü ancak bu artışların yerel düzeyde farklılıklar gösterdiğini vurguluyor. Rapor, ülke genelindeki konut fiyatları dinamiklerinin bazı bölgelerdeki hareketlilikle yükseldiğini, buna karşılık bazı bölgelerin fiyat artışlarının oldukça sınırlı kaldığını belirtiyor. Bu tür ayrışmalar, özellikle yatırım ve gayrimenkul alım-satım kararlarını etkileyen önemli bir faktör haline gelmiştir. Dolayısıyla, mülk sahibi olmayı düşünen kişilerin, bölgesel farklılıkları analiz etmeleri büyük bir önem taşıyor.
