Hacettepe Üniversitesi Arı ve Arı Ürünleri Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından yaylaya yerleştirilen 12 adet referans kovanın sağımı tamamlandı. Elde edilen ballar, Anzer balına uygunluk açısından değerlendirilecek ve sadece yeterlilik alan üreticilere dolum hakkı tanınacak.
Anzer Balı İçin Bilimsel Sağım ve Sıkı Denetim
Balların analiz süreci, Hacettepe Üniversitesi koordinasyonunda yürütülüyor. Referans kovandan elde edilen şahit numuneler Tarım Müdürlüğü’ne, analizlik numuneler ise üniversite laboratuvarlarına gönderildi. Uygunluk onayı alan ballar coğrafi işaretli mühür ile doluma gönderilecek.
Hacettepe Üniversitesi Arı ve Arı Ürünleri Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Aslı Özkırım, sürece dair şu bilgileri paylaştı:

“Referans kovanlarımızla üretici balları karşılaştırılarak Anzer Yaylası'na uyumluluk raporları hazırlanacak. Mühürlü kovanlarımızdan aldığımız numunelerle bu yıl rekor sayılabilecek bir rekolteye ulaşıldığını gözlemledik.”
İkinci Bahar Sürprizi: Kar Yağışı Umudu Bitirmişti, Çiçekler Pes Etmedi
Bu yılki üretimi etkileyen önemli olaylardan biri de 4 Temmuz’da yaylaya yağan kar oldu. Çiçeklerin donacağı düşünülerek umutlar yitirilmişti. Ancak doğa sürpriz yaptı. Soğuk havanın ardından ikinci bir bahar yaşandı ve çiçekler yeniden açtı.
Rekor Rakam: Kovan Başına Ortalama 6,5 Kilo Bal!
Geçen yıl kovan başına ortalama 2,5 kilo civarında olan üretim, bu yıl referans kovanlar baz alındığında 6,5 kilograma kadar çıktı. Bazı üreticilerin bu rakamın da üzerine çıktığı öğrenildi. Böylece Anzer Balı, yıllardır ulaşılamayan rekolte rakamlarına bu sezon ulaşmış oldu.

Prof. Dr. Özkırım, “Bu yıl doğa bizi şaşırttı. İklim değişikliği her zaman olumsuz sonuç vermiyor. Kovan başı 6,5 kilo ortalama, Anzer için tarihi bir rakam” ifadelerini kullandı.
Coğrafi İşaretli, Bilimsel Kontrollü, Geleneksel Miraslı
Anzer Balı; sadece zengin florasıyla değil, aynı zamanda üretim sürecine gösterilen bilimsel titizlik ve coğrafi işaret denetimleriyle de dünyada eşi benzeri olmayan bir konumda yer alıyor.
2025 yılı üretimiyle birlikte hem Türkiye ekonomisine hem de yerel üreticiye ciddi katkı sunması bekleniyor. Yeni sezon balların Eylül ayında tüketiciyle buluşması öngörülüyor.