Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Eylül ayına dair üretici ve market fiyatları ile ilgili kayda değer yorumlarda bulundu. Bu açıklamalar, tarımsal üretim üzerinde artan girdi maliyetlerinin etkisini ve üretici ile market fiyatları arasındaki uçurumu net bir şekilde gözler önüne serdi. Kahramanmaraş'ın verimli topraklarını da kapsayan bu bilgiler, çiftçilerin ekonomik durumunu ve nihai tüketici için artan maliyetleri gündeme getirdi.
Tarımsal Üretim ve Yükselen Maliyetler
Tarımsal üretim sektörü, artan girdi maliyetleri nedeniyle zorlu bir dönemden geçiyor. Kahramanmaraş’taki çiftçiler için bu durum endişe verici bir hal almış durumda. Bayraktar, gübre fiyatlarında kaydedilen yükselişleri vurgulayarak, Ağustos ayı ile karşılaştırıldığında kompoze gübresinin fiyatının yüzde 2,1, DAP ve amonyum nitrat gübresinin fiyatlarının ise yüzde 1,3 oranında arttığını bildirdi. Amonyum sülfat gübresinde de yüzde 1,2'lik bir artış yaşandı. Tek istisna olarak ÜRE gübresinin fiyatında yüzde 2,9'luk bir gerileme kaydedildi.
Bunun yanı sıra, mazot fiyatları da çiftçilik faaliyetlerini olumsuz etkileyen önemli bir maliyet kalemi olarak öne çıkıyor. Özellikle son bir yıl içinde yaşanan yüzde 31,3'lük artış, Kahramanmaraşlı çiftçilerin üretim masraflarını önemli ölçüde artırdı. Ek olarak, besi yemi fiyatı yüzde 4,1, süt yemi fiyatı ise yüzde 3,1 oranında yükseldi. Elektrik fiyatlarındaki yıllık artış oranı yüzde 12,8 olarak kaydedilirken, tarım ilaçlarındaki artış yüzde 14,9'a ulaştı. Tüm bu faktörler, girdi maliyetlerindeki genel artışın temel sebepleri olarak tutulabilir.
Üretici ile Tüketici Arasında Fahiş Fiyat Farkları
Eylül ayındaki gelişmeler, üretici ve market fiyatları arasındaki uçurumu gözler önüne serdi. Kahramanmaraşlı çiftçilerin emekleri, market raflarında aşırı yüksek fiyatlarla karşılaşıyor. Bayraktar, özellikle patates fiyatlarının arasındaki farkın yüzde 335,5’e ulaşarak rekor kırdığını belirtti. Bu durum, üretici fiyatlarının, market fiyatlarıyla ne kadar orantısız olduğunu gösteriyor. Örneğin, üreticinin 4,38 TL’ye sattığı patates, markette 19,08 TL’ye alıcı bulurken, sırayla kabak 11,38 TL'den 46,49 TL'ye, marul 18,14 TL'den 63,58 TL'ye çıkıyor. Patlıcan fiyatı da 13,38 TL'den 43,85 TL'ye, havuç ise 13,50 TL'den 42,96 TL'ye fırlamış durumda.
Bu durum, tarımsal üretimin sürdürülebilirliği için son derece endişe verici. Çiftçilerin alım gücünün düşmesi ve maliyetlerin artması, tüketicilerine sunacakları ürünlerin fiyatlarını etkiliyor. Üretici ile tüketici arasındaki bu büyük fiyat farkı, pazardaki dengesizliği gösteriyor ve bu durumun uzun süre devam etmesi, tarım sektöründe sürdürülebilirliği tehlikeye atabilir.
Marketlerde Artan Fiyatlar
Market fiyatları da Eylül ayında bir hayli yükseldi. Araştırmalar, marketlerdeki 36 ürünün 29'unun fiyatlarının artış gösterdiğini ortaya koyuyor. En büyük artış, marulda yüzde 65,1 ile kaydedilirken, bunu yüzde 54 ile sivri biber, yüzde 38,8 ile kabak takip ediyor. Patates fiyatında ise yüzde 37,7 oranında bir artış gözlemlenirken, yeşil soğan fiyatları da yüzde 20,1 yükseldi. Ancak fiyatı düşen tek ürün limon oldu ve bu ürünün fiyatı yüzde 42,7 oranında geriledi.
Limonun ardından havuç, yeşil fasulye gibi ürünlerde de belirli oranlarda düşüşler kaydedildi. Bu dalgalanmalar, tüketicinin budget planlamasını etkilemekle kalmayıp, aynı zamanda çiftçilerin üretim kararlarını da doğrudan etkiliyor. Gıda fiyatlarında yaşanan bu artış, hem üreticiyi hem de tüketiciyi zor durumda bırakıyor. Gıda güvenliği, tarım politikaları ve tüketici hakları açısından bu durumun acil olarak değerlendirilmeye alınması gerekiyor.
Üreticiler Arasındaki Fiyat Artışları
Üretici tarafında gözlemlenen fiyat artışları daha çok fındık gibi ürünlerde belirgin hale geldi. Fındıkta yaşanan yüzde 73,7'lik artış, sektördeki diğer ürünler için de benzer yükselişlerin habercisi oldu. Sivri biber fiyatları yüzde 70,1 oranında artış gösterirken, kabak yüzde 35,8, marul yüzde 33 ve kuru incir de yüzde 29,4 oranında arttı. Kahramanmaraş gibi tarımsal faaliyetlerin yoğun olduğu bölgelerde ise fiyat artışları daha fazla hissediliyor.
Diğer yandan, fiyatı düşen ürünlerin başında yüzde 26,9 ile limon geldi. Bunun yanı sıra yeşil fasulye, kuru fasulye ve maydanoz gibi ürünlerde de fiyat düşüşleri gözlemlendi. Bu durum, üreticinin elinde kalan ürünlerin talep görebilmesi açısından bir fırsat yaratabilir. Ancak genel itibarıyla tarımsal ürünlerin fiyatlarındaki artış, sektördeki istikrarsızlığın ve sürdürülebilirliğin ne kadar zayıf olduğunu göstermekte. Uzmanlar, bu durumun uzun vadede çözülmesi adına çeşitli politikaların devreye alınması gerektiğine dikkat çekiyor.