Mevzu Rize Genel Karadeniz'den Akdeniz'e yerli güç: TCG İcel denize indirildi

Karadeniz'den Akdeniz'e yerli güç: TCG İcel denize indirildi

Türkiye savunma sanayiinde önemli bir eşiği daha geride bıraktı. Yalova’daki Sefine Tersanesi’nde düzenlenen törenle, Türk Deniz Kuvvetleri'nin yeni nesil savaş gemisi TCG İcel (F-518) denize indirildi. Yüzde 70’in üzerinde yerlilik oranına sahip olan fırkateyn, yerli füze ve savunma sistemleriyle donatılarak görevine hazırlanıyor.

Okunma Süresi: 3 dk

Milli Gemi (MİLGEM) projesinin sekizinci savaş gemisi olarak inşa edilen TCG İcel, Türk donanmasının çok amaçlı görev yeteneklerini artırmayı amaçlıyor. 200'den fazla yerli tedarikçinin katkısıyla geliştirilen bu gemide kullanılan teknoloji ve sistemlerin çoğunluğu yerli mühendislik ürünleri olarak ön plana çıkıyor.

Gemi Özellikleri ve Silah Sistemleri

TCG İcel, donanma ihtiyaçlarına uygun olarak tasarlanmış birçok üstün özellik barındırıyor. Gemi, MKE tarafından üretilen 76 mm deniz topunun yanı sıra, Gökdeniz yakın hava savunma sistemi, Atmaca gemisavar füzesi ve MIDLAS dikey atım sistemi gibi modern silah sistemleriyle donatılmış durumda. Bu silah sistemleri, farklı görev senaryolarını başarıyla icra edebilme kapasitesine sahip olmasına olanak tanıyor. TCG İcel, aynı zamanda ADVENT savaş yönetim sistemi, yerli radarlar ve elektro-optik arama sistemleriyle desteklenerek, modern savaş koşullarında etkin bir şekilde görev alabilecek şekilde optimize edilmiştir. Geminin toplam uzunluğu 113 metre, deplasmanı ise 3.200 ton olarak belirlenmiştir. Azami hızı 29+ knot seviyelerine ulaşabilen TC İcel, 14 knot hızında 5.700 deniz mili menzil sunarken, 19 knot hızda ise 4.000 deniz mili menzil kapasitesine sahiptir. Bu özellikleri sayesinde, uzun süreli ve geniş kapsamlı görevlerde bulunabilme yeteneği kazanmıştır.

Denize İndirme Töreni ve Görev Yetenekleri

TCG İcel fırkateyninin denize indirilmesi için bir tören gerçekleştirildi. Bu milli gemi, her türlü hava koşulunda görev yapma kabiliyetine sahip olup, gözetleme, keşif, karakol, denizaltı savunma harbi, su üstü savunma harbi ve hava savunma harbi gibi kritik görevleri yerine getirebilecek şekilde tasarlanmıştır. Ayrıca, deniz hava harekatları da dahil olmak üzere çeşitli askeri operasyonlar için uygun bir platform olma özelliği taşıyor. Gemi, özel olarak tasarlanmış güvertesi sayesinde 10 ton ağırlığındaki helikopter veya insansız hava aracını barındırabilme kapasitesine de sahip. Bu özellik, TCG İcel'i hava-deniz entegrasyonuyla birleşip çok yönlü bir platform haline getiriyor ve Türkiye'nin deniz gücünü Karadeniz’den Doğu Akdeniz’e kadar geniş bir alanda temsil etme potansiyelini artırıyor.

Proje ve İlgili Açıklamalar

Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) tarafından, TAIS Ortak Girişimi ve STM iş birliğiyle geliştirilen TCG İcel, Türkiye’nin denizcilik alanındaki bağımsızlık hedefinin önemli bir sembolü olmuştur. İstif sınıfı fırkateynlerin ikincisi olarak inşa edilen bu gemi, Sefine Tersanesi'nde üretilen iki gemiden biri olarak da öne çıkıyor. Denize indirme töreninde konuşan Savunma Sanayi Başkan Yardımcısı Mustafa Murat Şeker, tüm tersanelerde şu anda 30'un üzerinde askeri gemi inşa edildiğini vurguladı ve Türkiye'nin savunma sanayisi alanındaki gelişimi için çeşitli projeler üzerinde çalıştıklarını belirtti. Türk mühendisleri tarafından geliştirilen bu projeler sayesinde Türkiye, askeri gemi üretiminde önemli bir mesafe kat ederek kendisine özgü bir savunma sanayisi oluşturma yolunda kayda değer adımlar atmaktadır.

İleri Dönüşüm ve İhracat Hedefleri

Mustafa Murat Şeker, MİLGEM projesinin Türkiye için bir lokomotif niteliği taşıdığını belirtirken, denizcilik sektöründe askeri gemilerin üretiminde atılan adımları da öne çıkardı. İHA sektöründe dünya genelinde pazar payının yüzde 65’ini elinde bulunduran Türkiye, bu başarıyı insansız deniz araçları ve diğer alanlarda da aktif olarak geliştirmek amacıyla çalışmalarına devam ediyor. Ayrıca, 4 ülkeye gemi ihracatı gerçekleştirdiklerini ve insansız denizaltı, kamikaze deniz aracı projeleri üzerinde çalışmalar başlattıklarını ifade etti. Tüm bu girişimler sayesinde Türkiye, savunma sanayisinde tamamen yerli üretimle kendi platformlarını geliştirme ve diğer ülkelere ihraç etme konusunda önemli bir yol katetmiş durumdadır. Bu ilerlemeler, Türkiye'nin mavi vatan politikası kapsamında deniz gücünü artırma yolunda önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *