İzmir'de faaliyet gösteren Biyotıp ve Genom Merkezi (İBG) bünyesindeki araştırma ekibinin liderliğini yürüten Sibel Kalyoncu Uzunlar, gözün makula bölgesinde meydana gelen ve halk arasında sarı nokta hastalığı olarak adlandırılan retina hastalığının tedavisi üzerine 2020 yılında ilaç geliştirme çalışmalarına yöneldi.
Yeni İlaç Geliştirme Süreci
Bu araştırmalar neticesinde ortaya çıkan özgün ilaç, destekleyici şirket olan VSY Biotechnology'nin başkanı Dr. Ercan Varlıbaş'ın ismiyle "Varliciment" olarak adlandırıldı. Uzunlar, bu ilacın geliştirilmesindeki amacın, sarı nokta hastalığının neden olduğu görme kaybını en aza indirmek olduğunu vurguladı. Yaşlı bireylerde sıkça görülen bu hastalıkta, zamanla göz retinasındaki damarların anormal bir şekilde genişleyip sızdırmaya başlaması önemli bir sorun teşkil ediyor. Araştırmacılar, bu sorunu çözmek için Varliciment’in proteinlerle etkileşime girerek damarlanmanın engellenmesine yardımcı olduğunu belirttiler.
Dünyada Göz Sağlığı İçin Bir Umut
Uzunlar, bu tedavi edilmediğinde körlüğe sebep olabilen sarı nokta hastalığına karşı geliştirdikleri ilacın ne kadar kritik bir öneme sahip olduğunu ifade etti. Varliciment, damarlanmanın oluşumunu önleyerek hastaların görme yetilerini korumalarına destek sağlıyor. Uzunlar, "Geliştirdiğimiz ilaç, proteine bağlanarak artık o damarlanmanın oluşumunu engelliyor ve durduruyor. Bu sayede körlüğü de önlemiş oluyoruz." şeklinde açıklama yaptı. Yeni ilaç, daha küçük moleküler yapısı sayesinde proteinlere daha etkili bir şekilde bağlanabiliyor, bu da onun etkinliğini artıran önemli bir özellik olarak öne çıkıyor. Bu gelişmeler, göz sağlığında dünya genelinde umut verici bir adım olarak değerlendiriliyor.
Uzmanların Yorumları ve Gelecek Vizyonu
Dr. Gülçin Çakan Akdoğan ve Dr. Sibel Kalyoncu Uzunlar gibi uzmanların görüşlerine göre, Varliciment’in piyasaya sürülmesiyle birlikte sarı nokta hastalığıyla mücadelede önemli bir aşama kaydedilmiş olacak. Uzmanlar, ilacın etkili kullanımıyla birlikte görme kayıplarının önüne geçilmesinin yanı sıra, hastaların yaşam kalitesinin de artacağına vurgu yapıyorlar. Göz sağlığı alanındaki bu yenilikçi tedavi yöntemleri, araştırmaların ve bilimsel gelişimlerin ne denli önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Gelecekte bu tür yenilikçi tedavi yöntemlerinin daha da yaygınlaşacağına inanılıyor.