Rize
Açık
weather
16°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Rize Haber Gündem Fitliğin sırrı pirinç diyeti! Kronik hastalıkları onarıyor

Fitliğin sırrı pirinç diyeti! Kronik hastalıkları onarıyor

Pirinç Uzakdoğu'nun en fazla tüketilen besini. Pirinç diyetiyle kan basıncınız da dengelenir. Pirincin en önemli özelliği tok tutmasıdır.

Okunma Süresi: 3 dk

1930'lu yıllarda Dr. Walter Kempner, böbrek, diyabet ve karaciğer rahatsızlığı olan bireylere yardımcı olabilecek bir diyet geliştirdi. Bu diyet, pirinç temelli bir beslenme düzeni oluşturularak, hastaların sağlıklarına kavuşmalarını hedefliyordu. Ancak, uygulama sonuçları bazı bireylerde olumlu etkiler gösterse de yan etkiler nedeniyle pek çok kişi üzerinde olumsuz sonuçlar doğuruyordu.

Pirinç Diyeti Nedir?

Pirinç diyeti, beslenme şekli olarak yüksek oranda beyaz pirinç, taze meyve, meyve suyu ve diğer gıdaların azaltılmasına dayanmaktadır. Bu diyetin ana amacı, yüksek tansiyon ve böbrek hastalığı olan bireylerin sağlık durumlarını iyileştirmektir. Uygulayıcılar, bu beslenme programı sayesinde vücutlarına enerji sağlayan yüksek karbonhidrat içeren beyaz pirinci kullanarak, böbrek üzerindeki baskıyı azaltmayı hedeflerler. Dr. Kempner’ın vurguladığı gibi, bu diyetin uygulanması sürecinde protein ve sodyum alımı dikkatli bir şekilde sınırlandırılmaktadır.

Pirinç Diyetinin Faydaları

Dr. Walter Kempner, pirinç diyetinin bazı hastalıklar üzerinde olumlu etkiler yaratabileceğini keşfetti. Özellikle hipertansiyon hastaları için tuz alımını önemli ölçüde azaltarak kan basıncını kontrol altında tutmayı sağlıyor. Bunun yanı sıra, diyetin meyve ile zenginleştirilmesi, potasyum seviyesini artırarak elektrolit dengesini sağlıyor ve bu da kan basıncını düşürüyor. Dr. Kempner, bu beslenme şeklinin ayrıca diyabet, obezite ve kalp hastalığı gibi başka sağlık sorunlarına karşı da faydalı olabileceğini Gözlemledi.

Pirinç Diyetinin Olumsuz Etkileri

Her ne kadar pirinç diyetinin bazı olumlu etkileri bulunsa da, bu diyetin her birey için uygun olmadığını gösteren birçok durum bulunuyor. Kempner'ın araştırmalarında katılımcılardan bazıları bu diyeti uyguladıktan sonra olumlu sonuçlar almasına rağmen, toplam katılımcı sayısının yaklaşık %13'ü hipertansiyondan hayatını kaybetmiştir. Uzmanlar, bu diyetin uzun vadeli kilo kaybı için etkili olmadığını ve birçok insanın kan basınçlarında önemli bir iyileşme görmediğini belirtiyor. Bununla birlikte, pirinç diyetinin beslenme eksikliklerine yol açabileceği kaygısı da mevcut.

Beslenme Eksiklikleri ve Uzun Vadeli Etkileri

Pirinç diyeti, oldukça sınırlı bir beslenme programı olduğundan, protein, sağlıklı yağlar, vitaminler ve mineraller gibi vücut için hayati öneme sahip besin öğelerinden yoksun kalınmasına neden olabilir. Düşük protein alımı, zayıf kas gelişimini tetiklerken, kas kütlesinin kaybı enerji metabolizmasını olumsuz yönde etkiler. Metabolizmanın yavaşlaması, vücudun kalori harcamakta daha az verimli olmasına yol açar ve bu durum, uzun vadede kilo vermeyi oldukça zorlaştırır.

Sonuç ve Değerlendirme

Pirinç diyeti, başlangıçta bazı hastalara fayda sağlıyor gibi görünse de, uzun süreli sağlıklı bir beslenme şekli olmadığı tartışılmaktadır. İncelenen verilere göre, bu diyetin uygulaması sonucunda ortaya çıkan sağlık sorunları ve beslenme eksiklikleri, bireylerin genel sağlığını tehdit edebilir. Bununla birlikte, uzun vadeli ve sürdürülebilir bir diyet modeli arayan bireylerin daha dengeli ve çeşitli beslenme yöntemlerini tercih etmesi önerilmektedir. Dolayısıyla uzmanlar, bu diyetin uzun vadede hem etkinliğinin hem de güvenliğinin sorgulandığını vurgulamaktadır.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *