DEVLET RİZE VE BÖLGEDEKİ SANAYİCİLERİ ÜYEV EVLAT GÖRMESİN.

DEVLET RİZE VE BÖLGEDEKİ SANAYİCİLERİ ÜYEV EVLAT GÖRMESİN.

YAYINLAMA:

Yaş çay üretiminde ikinci sürgün dönemi yoğun geçerken, sektörde yıllardır çözülemeyen yapısal sorunlar yeniden gündemde. ÇAYKUR’un uygulamaları, özel sektörün durumu ve müstahsilin çaresizliği üzerine Bayram Arif Turan, çay sektörünün iç yüzünü tüm çıplaklığıyla kaleme aldı.
ÇAYKUR ve Yaş Çay Sektöründe Derinleşen Sorunlar

02.07.2025 tarihi itibarıyla ÇAYKUR, 170 bin ton; özel sektör ise 125 bin ton yaş çay alımı gerçekleştirmiştir. Bu rakamlar, bölgede çay hasadının ne denli yoğun geçtiğini açıkça ortaya koymaktadır.

Geçmiş yıllara baktığımızda, ÇAYKUR hiçbir dönemde ikinci sürgünde dönüm başına 700 kilogram kota ve 20 kilogram kontenjan uygulamamıştı. Hatta yaş çay hasadının yoğunlaştığı bazı dönemlerde günlük kontenjanı 10 kilograma kadar düşürdüğü görülmüştür.

Bu yıl ise yaşanan yoğun hasat baskısına rağmen ÇAYKUR’un günlük kontenjanı 20 kilogramın altına düşürmemesi, geçmişe kıyasla önemli bir başarı olarak değerlendirilebilir. Bu başarıda, ÇAYKUR Genel Müdürü’nden fabrika müdürlerine, tarım kısım müdürlerinden işletme sorumlularına kadar tüm kadronun gösterdiği özverili çalışmanın payı büyüktür.

Her ne kadar ÇAYKUR, "Bütün çaya talibiz, çayınızı ucuza satmayın" çağrılarıyla üreticiye seslense de, rakamlar gösteriyor ki müstahsil, çeşitli nedenlerle çayını her koşulda özel sektöre satmaktadır. Bunun temel sebeplerinden biri, üreticinin bankalara, kooperatiflere ve çeşitli finansal kurumlara olan borçlarını bir an önce kapatma mecburiyetidir.

Ancak burada üzerinde durulması gereken daha derin meseleler de vardır: Kuru çaya yeterince zam yapılmaması, düşük faizli finansman desteğinin sanayiciye sağlanmaması, yaş çaya verilen destekleme ödemesinin kaldırılması ve artan enerji, işçilik ve üretim maliyetleri gibi etkenler, özel sektör çay sanayicilerini ciddi şekilde zor durumda bırakmaktadır.

Bu sektörde ne yazık ki "kitabın ortasından" konuşan kimse yok. Herkes popülizmle, seçim vaatleriyle günü kurtarmaya çalışıyor. Müstahsil sürekli umutlandırılıyor, sektör temsilcileri ise suçlanıyor. Oysa doğruyu konuşmak gerekiyor.

Devlet, tarımda neredeyse tüm ürünlere destek verirken yaş çay ürününe sağlanan desteği kaldırarak üreticinin yükünü ağırlaştırmıştır. Ayrıca devlet, diğer tarım ürünlerinin ihracatçılarına fuar desteği, KDV ve stopaj muafiyeti sağlarken, çay sanayicisine bu imkanları sunmamakta ve ihracatı teşvik etmemektedir. Bu sorunu kimse sorgulamamakta, araştırmamakta ve kamuoyunun gündemine getirmemektedir. Oysa yurt dışına açılmak isteyen çay üreticilerine de bu destekler verilmeli, yurt dışı fuarlar düzenlenmeli ve çay sektörü de KDV ile stopajdan muaf tutulmalıdır. Neden yapılmıyor?

Devlet, özel sektör sanayicilerine ihracat desteğini kısıtlı tutarak dolaylı yoldan müstahsili de cezalandırmış olmuyor mu? Sonuçta sektörün kazançlı çıkması müstahsilin de kazanması demek değil midir?

Lisanslı depoların diğer tarım ürünleri için kurulduğu gibi çay sektörü için de kurulması, özel sektörün kuru çayını bu depolarda saklayarak senet karşılığı devlet bankalarından uygun faizli kredi almasını sağlayabilir. Böylece hem yaş çay alımları rahatlar hem de piyasa dengelenir. Bu uygulamalar mısırda, buğdayda yapılıyor; çayda neden yapılmasın? Sonuçta yine kazanan üretici olmaz mı?

Devlet isterse bu büyük sıkıntıları iki günde çözebilir. Aynı zamanda ÇAYKUR da özel sektör de kuru çay satışında nefes alır. Samsun, Ankara, İstanbul, Yalova, Adana ve Mersin gibi şehirlerde yılda yaklaşık 30 bin ton ‘çöp çay’ı boya katarak piyasaya süren sahtekârlar devlet tarafından kolaylıkla tespit edilip piyasadan silinebilir. Bu adımlar atıldığında değeri artacak olan yine üreticinin emeği değil midir?

Yetkililer, hükümet ve muhalefet, bu yazılanlara çözüm üretmeyi geçelim; acaba yaşanan bu sıkıntıların farkında mı? Gerçekten bu sorunları biliyorlar mı?

Kısaca ifade etmek gerekirse; yaş çay her yıl siyasi vaatlere kurban edilirken, müstahsil ile sanayici arasındaki sürtüşmeden memnun olan küçük bir azınlık ve hiçbir adım atmayan bir devlet gerçeğiyle karşı karşıyayız. Çay sektörünün gerçek meseleleri konuşulmalı, çözüm üretilmelidir. Çünkü sonunda kazanan ya da kaybeden yine müstahsil olacaktır.

Saygılarımla,

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *