Milyonlarca kişi için çevrimiçi güvenlik ve gizliliği sağlama amacıyla kullanılan Sanal Özel Ağ (VPN) hizmetleri, son zamanlarda artan mülkiyet konsolidasyonu ile tartışma konusu haline geldi. Özellikle ExpressVPN, CyberGhost, PIA ve ZenMate gibi önde gelen VPN markalarının, İsrail bağlantılı tek bir şirketin bünyesinde toplanmasının ardından, kullanıcıların mahremiyet taleplerinin tehlikeye girdiği yönünde uyarılar artmaya başladı. Bu durum, “mahremiyet vaadi”nin aslında bir gözetim aracı haline gelebileceği endişesini gündeme getiriyor.
KÜRESEL VERİ HUNİSİ: MİLYONLARCA KULLANICININ TRAFİĞİ TEHLİKEDE Mİ?
Uzmanların endişeleri, bu VPN hizmetlerinin "küresel veri hunisi" olarak misyon üstlenebileceği olasılığı üzerinde yoğunlaşıyor. VPN'ler, kullanıcıların internetteki etkinliklerini gizlemek amacıyla tasarlandıkları halde, hizmeti sağlayan şirketlerin meta verileri kaydetmesi durumunda bu bilgiler, gazeteciler, aktivistler ve diplomatik kişilerin tespit edilmesi için kullanılabilir. Kullanıcıların çevrimiçi davranışlarını izleyen ve bu bilgileri toplayan şirketler, hassas verilerin devletler ve istihbarat teşkilatları tarafından kötüye kullanılma ihtimalini artırıyor. Bu durum aynı zamanda, bu verilerin ABD ya da çeşitli Körfez ülkeleri gibi müttefiklerle siyasi pazarlık olarak paylaşılması riski taşımaktadır.
SANSÜR VE EKONOMİK KONTROL RİSKİ
VPN hizmetlerinin diğer bir tehdit boyutu ise sansür ve pazar tekeli oluşturma potansiyelidir. VPN şirketleri, sunucuları üzerinden geçen veri akışını kontrol edebilme gücüne sahiptir. Bu durum, bazı belirli konuların (örneğin, Filistin aktivizmi) sansürlenmesi veya bu konularla ilgili bilgilerin yavaşlatılması için kullanılabilir. Zira kullanıcıların korunması amacıyla çeşitli teknik gerekçelerle bu tür uygulamalar, art niyetli bir sansürün arkasında gizlenebilir. Ayrıca, VPN hizmetlerini inceleyen ve sıralayan popüler web sitelerine de aynı şirketlerin sahip olması, sektörde bir tekel oluşumuna neden olabilir. Bu da kullanıcıların alternatif seçenekler sunan bağımsız hizmetler bulmakta zorluk çekmesine yol açarak kapalı bir ekosistem yaratıyor.
GİZLİLİK YANILSAMASI: VERİNİZ GERÇEKTE NEREYE GİDİYOR?
VPN kullanmanın temel nedenlerinden biri olan gizlilik, giderek bir yanılsamaya dönüşmeye başlıyor. Kullanıcılar, korunmanın bedeli olarak ödedikleri ücretleri, verilerinin en gelişmiş siber istihbarat ağlarından birinin parçası olma ihtimali ile çelişkili bir durum oluşturduğuna dair eleştirilerle karşılaşıyor. Eğer kullanıcılar, kullandıkları VPN hizmetinin gerçek sahibini bilmiyorlarsa, verilerinin aslında nereye aktarıldığını anlamaları da mümkün olmuyor. Bu çelişki, kullanıcıların gizliliğini sağlama isteğinin tam tersine, aşırı gözetim yapılarına hizmet eden bir durumu ortaya çıkarma riski taşıyor.