Lipödem, genellikle kadınları etkileyen ve cilt altındaki yağ dokusunun alışılmadık bir şekilde dağılımını ifade eden kronik bir rahatsızlıktır. Bu durum çoğu zaman morarma, ağrı ve şişlik gibi belirtilerle kendini gösterir ve sıklıkla obezite veya lenfödem ile karıştırılmaktadır. Ancak, lipödem yalnızca kilo artışı ile ilgili bir durum değildir; aynı zamanda kalıcı ödem, ağrı ve iltihaplanma gibi diğer sağlık sorunlarını da içermektedir.
Lipödem ve Beslenme Planının Önemi
Lipödem ile mücadelede klasik diyet yöntemleri genellikle yeterli olmayabilir. Bunun sebebi, lipödemin sadece kilo vermeyi hedefleyen bir diyet planıyla çözülemeyecek kadar karmaşık bir durum olmasıdır. Lipödem beslenme planının amacı, sadece kilo kaybı değil, aynı zamanda ödemin azaltılması, iltihaplanmanın kontrol altına alınması ve lenf dolaşımının desteklenmesidir. Uygulanacak diyet, vücudun ihtiyaçlarına uygun olarak tasarlanmalı ve uzman bir diyetisyen tarafından bireysel olarak yönlendirilmelidir. Bu noktada, dengeli bir beslenme düzeninin oluşturulması ve vücudun ihtiyaç duyduğu mikro ve makro besin ögelerinin alınması hedeflenmektedir.
Protein Tüketimi ve Diyet Seçenekleri
Lipödem ile mücadele eden bireylerin yeterli protein alımı sağlaması büyük önem taşır. Yeterli protein tüketimi, kas kütlesinin korunmasına yardımcı olurken aynı zamanda tokluk hissini artırır. Protein kaynağı olarak yumurta, somon, hindi, yeşil mercimek ve maş fasulyesi gibi gıdalar önerilmektedir. Özellikle akut iltihabı artıran rafine karbonhidratlardan, yani şeker ve beyaz ekmek gibi besinlerden uzak durulması gerekmektedir. Bunun yerine, daha sağlıklı olan ve kan şekerini dengede tutan karabuğday, kinoa, siyez unlu tahıllar ve siyah pirinç gibi kompleks karbonhidratlar tercih edilmelidir. Ayrıca, yaban mersini, mürdüm eriği, ahududu gibi sofistike antiinflamatuvar gıdalar da diyete sıkça dahil edilmelidir.
Anti-inflamatuvar Besinler ve Baharatlar
Lipödem diyetinde anti-inflamatuvar besinlerin yer alması oldukça önemlidir. Zeytinyağı, avokado, mor lahana, brokoli, enginar, pancar ve ceviz gibi gıdalar, iltihapla mücadelede etkili rol oynamaktadır. Ayrıca, zerdeçal, zencefil, sumak, kişniş, biberiye, kekik ve nane gibi baharatlar da yemeklerde kullanılabilir. Özellikle zerdeçalın içerdiği kurkumin, piperin (karabiber) ile birlikte tüketildiğinde emilimini artırır. Bu tür baharatların eklenmesi, yemeklerin besleyici kalitesini artırarak genel sağlık durumunu iyileştirebilir.
Sıvı Tüketimi ve Tuz Kısıtlaması
Yeterli su tüketimi, lipödem tedavisinde büyük bir rol oynamaktadır. Vücudun yeterli hidrasyonunu sağlamak için, örneğin 70 kg ağırlığında bir birey için günlük ortalama 2.5 litre su tüketimi önerilmektedir. Bunun yanı sıra, soğuk çorba, kefir ve ayran gibi sıvı alımını artıran gıdalar da diyetin bir parçası haline getirilmelidir. Tuz alımının sınırlanması ise vücutta sıvı tutulumunu azaltarak şişkinliğin giderilmesine yardımcı olur. İşlenmiş gıdalar, salam, sosis gibi yüksek tuz içeriğine sahip yiyeceklerden ve tuzlu peynir ile zeytin gibi ürünlerden mümkün mertebe uzak durulmalı, bu şekilde vücudun fazla sıvıyı tutma durumu önlenmelidir.
Sağlıklı Bir Yaşam Tarzı için Öneriler
Lipödemle başa çıkmak için beslenme açısından dikkat edilmesi gereken bazı temel noktalar bulunmaktadır. Antiinflamatuvar gıdaların diyetin bir parçası olması, tuz tüketimini kısıtlamak, yeterince su içmek, düzenli egzersiz yapmak, stres yönetimi sağlamak, hazır gıdalardan uzak durmak ve bitkisel ağırlıklı bir beslenme tarzı benimsemek önemlidir. Beslenmenin yanı sıra, doğal malzemelerle evde hazırlanan içecekler de destekleyici olabilir. Örneğin, bir su bardağı sade kefir, 5 yaban mersini, 5 aronya ve 1 tatlı kaşığı chia tohumu ile hazırlanan smoothie hem lezzetli hem de ödemin atılmasına yardımcı bir alternatif olarak sunulabilir. İstenirse içerisine buz eklenerek sıcak günlerde serinletici bir meyve içeceği yapılabilir.