meritbet
Rize
Parçalı bulutlu
weather
19°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Rize Haber Yerel Haberler Gizli Mikro Depremler, Doğu Karadeniz Bölgesi'nde Heyelan Tehlikesini Tırmandırıyor!

Gizli Mikro Depremler, Doğu Karadeniz Bölgesi'nde Heyelan Tehlikesini Tırmandırıyor!

Doğu Karadeniz'de son dönemlerde meydana gelen mikro depremlerin sayısındaki artış, heyelan riski konusunda endişeleri artırdı. Uzmanlar, bu sismik aktivitelerin toprak yapısını etkileyebileceği ve heyelanlara yol açabileceği uyarısında bulunuyor. Bölgedeki yerleşim alanlarının güvenliği için dikkatli olunması gerektiğine vurgu yapılıyor.

Haberleri
KAYNAK: HABER MERKEZİ
Okunma Süresi: 3 dk

Jeoloji Mühendisi Prof.Dr.Osman Bektaş, çok fazla hissedilmeyen 2.4 büyüklüğündeki mikro depremlerin sahildeki heyelanları tetikleyebileceğine dikkat çekti.

Prof.Dr.Bektaş, “İklim, yağış, deprem etkisi, dik topografya ve kayaçların ayrışmış ve bol kırıklı yapıda olması heyelanları tetikleyen başlıca faktörlerdir” dedi.Doğu Karadeniz’de Artan Afet RiskiBölge, küresel iklim değişikliği nedeniyle yağış rejiminde yaşanan ani değişiklikler, heyelan, taşkın ve sel gibi doğal afetlerle sık sık gündeme geliyor.

Yapılan araştırmalar, hissedilmeyen mikro depremlerin, özellikle heyelanları tetikleyen önemli bir etken olduğunu ortaya koyuyor.

Prof.Dr.Bektaş, “Doğu Karadeniz’in dik ve zorlu coğrafyasında tarım arazilerine köklü ağaçların dikilmesi, mühendislik önlemleri ve riskli yamaçların güvenli hale getirilmesi büyük önem taşıyor.

Ayrıca istinat duvarlarının yeniden gözden geçirilmesi gerekiyor” uyarısında bulundu.Mikro Depremler ve Fay HatlarıBektaş, en son Trabzon’un Yomra ilçesinde meydana gelen 2.4 büyüklüğündeki mikro depremin, bölgede deprem üreten fayların varlığını gösterdiğini belirtti. “2.4 büyüklüğündeki mikro deprem gayet olağandır, çünkü bunlar ilk defa yaşanmıyor.

Anlamı, bölgede aktif ve deprem üreten fayların varlığını bize gösteriyor. 2012 yılında kuzeydoğu istikametinde uzanan Trabzon fayının Batum açıklarında 5.6 büyüklüğünde bir deprem ürettiğini hatırlayalım.

Bu depremin artçıları, Trabzon merkezi ve Yomra ilçesine kadar uzandı.

Karadeniz fayı, Karadeniz sahili için tehdit unsurudur” diye konuştu.1968 yılında Bartın’da meydana gelen 6.6 büyüklüğündeki depremi hatırlatan Prof.Dr.Bektaş, bölgedeki fay hatlarının uzun vadede deprem tehlikesi oluşturduğunu ifade etti.Yapı Stoku ve Kentsel DönüşümProf.Dr.

Bektaş, bölgedeki yapı stoğunun depreme dayanıksız olduğunu belirterek uyarıda bulundu: “Trabzon ve Rize’de uzun yıllar, ‘deprem bölgesi değildir’ anlayışıyla binalar inşa edildi.

Bugünkü yapı stokumuz, mevcut yönetmeliklere uygun değil. Özellikle sahil kesimindeki binalarda sütunlardaki demirlerin paslanması korozyon nedeniyle tahribata yol açtı.

Bu nedenle Rize’de kentsel dönüşüm çalışmaları yürütülüyor.”AFAD’ın 2019 Deprem Tehlikesi Haritası’na göre Trabzon’un deprem tehlikesi iki kat, Rize’nin ise üç kat artırıldı.

Prof.Dr.Bektaş, “Bugünkü deprem tehlikesine göre Rize-Trabzon sahili 6.6 büyüklüğündeki bir deprem için hazır olmalı” dedi.Mikro Depremler ve Heyelan İlişkisi2023 yılında Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremin, Trabzon ve Rize arasında mikro deprem kümesi oluşturduğuna dikkat çeken Prof.

Dr.Bektaş, örneklerle açıklama yaptı: “2024 yılında bu küme içerisinde 4.8 büyüklüğünde Rize-Çamlıhemşin depremi yaşandı.

Bir ay sonra Arhavi ilçesinde heyelan meydana geldi.

Heyelanın olduğu yerde ve zamanda yağmur yoktu.

Bu durum, Karadeniz Sahili’ndeki heyelanların doğrudan depremlerden etkilendiğini gösteriyor.”Bektaş, çok hissedilmeyen mikro depremlerin beklenenden daha fazla etkili olabileceğini vurgulayarak, “Trabzon’un önemli bir kısmı heyelan sahası üzerinde, Rize’nin önemli kısmı ise dolgu alanları üzerinde bulunuyor.

Bu nedenle, hissetmediğimiz mikro depremler heyelanları tetikleyebilir.

Topografya yükseldikçe ve depremler arttıkça, önümüzdeki günlerde heyelan olasılığı daha da yüksek olacak” dedi.Bilim İnsanlarının ÖnerileriProf.Dr.Bektaş ve diğer bilim insanları, bölgede riskleri azaltmak için şu önlemleri öneriyor:Tarım alanlarına köklü ağaçların dikilmesiRiskli yamaçların mühendislik önlemleriyle güvenli hâle getirilmesiİstinat duvarlarının yeniden gözden geçirilmesiMevcut yapı stokunun deprem yönetmeliklerine uygun hale getirilmesiSahil kesimindeki binalarda korozyon tespitlerinin yapılmasıDoğu Karadeniz’de heyelan ve deprem risklerinin bir arada değerlendirilmesi gerektiğini belirten uzmanlar, yerel yönetimlerin ve vatandaşların bilinçli hareket etmesinin hayati önem taşıdığını vurguluyor.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *