Yargıtay ilamında, davaya konu olan sosyal medya paylaşımı ve dosyaya sonradan sunulan CD içeriği ile ilgili yeterli inceleme yapılmadığı belirtildi. 29 Haziran 2018'de Facebook'ta yapılan bir paylaşımda Leyla'nın ölümüyle ilgili bilgi yer almasına rağmen, bu paylaşımın sahibine dair araştırma yapılmadığı vurgulandı. Ayrıca, olayla bağlantılı olduğu iddia edilen görüntülerde yer alan kişilerin kimlik tespiti ve ifadelerinin alınmadığına dikkat çekildi.
Yargıtay, bu hususların araştırılmamasının, sanıkların hukuki durumunu etkileyecek nitelikte olduğunu belirterek hükümlerde hukuka aykırılık bulunduğuna karar verdi.
Temyiz başvurusu kabul edildi
Cumhuriyet savcısı, küçük Leyla’nın annesi Şükran Aydemir’in avukatı ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın vekili tarafından yapılan temyiz başvurularının yerinde olduğuna hükmeden Yargıtay, Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi’nin kararını oy birliğiyle bozdu. Dosya yeniden yargılama yapılmak üzere Ağrı 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi.
Ne olmuştu?
Leyla Aydemir, Ramazan Bayramı'nda ailesiyle birlikte gittiği Ağrı’nın Bezirhane köyünde 15 Haziran 2018'de kaybolmuştu. Küçük kızın cansız bedeni 18 gün sonra, köye iki kilometre uzaklıktaki dere kenarında bulunmuştu. Vücudunda darp ya da yara izine rastlanmamış, cenazesi köyde toprağa verilmişti.
Olay sonrası açılan davada, sanık amca Yusuf A. ağırlaştırılmış müebbet hapis ve hürriyeti kısıtlama suçundan 4 yıl hapis cezasına çarptırılmış, diğer 6 sanık delil yetersizliğinden beraat etmişti. Ancak Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozarak Yusuf A.'nın da tahliyesine hükmetmişti. 8 Ekim 2021’de yeniden yapılan yargılamada, tüm sanıklar yeniden beraat etmişti.
