Borç kapatma kredisi, yüksek enflasyon döneminde sabit gelirli bireylerin kredi kartı ve ihtiyaç kredisi borçlarını tek bir çatı altında toplamak amacıyla başvurdukları bir kredi seçeneği olarak tanımlanır. Ancak bu yöntem, bazı durumlarda tüketicilerin daha kötü bir mali duruma düşmesine yol açabilir. Uzmanların bu konuda belirttiği noktalar, borç kapatma kredisi kullanımını değerlendirirken dikkate alınması gereken önemli unsurları içeriyor.
Borç Kapatma Kredisi Kullanıcıları Kimlerdir?
TÜKONFED Bankacılık Komisyonu Başkanı, borç kapatma kredisine başvuranların genellikle Findeks notu orta seviyede bulunan (700 puan ve üzeri) ve düzenli gelir sahipleri olduğunu açıkladı. Bu tür krediler, sadece borçlarını kapatmak isteyen bireyler tarafından değil, aynı zamanda bankalar tarafından da uygun kriterlere sahip tüketicilere teklif edilmektedir. Yani, bu kredi imkanından yararlanmak isteyenlerin, belirli bir finansal düzeye ulaşmaları önem arz ediyor. Ayrıca, bankaların borç kapatma kredisi sağlarken dikkat ettikleri kriterler arasında bireylerin kredi geçmişleri, gelir durumları ve mali disiplinleri gibi unsurlar ön plana çıkıyor.
Yüksek Faiz Ortamında Kapatma Kredisi Mantıklı mı?
Uzmanlar, artan faiz oranları karşısında borç kapatma kredisi almanın genellikle mantıklı olmadığını belirtiyor. Bankacılık Komisyonu Başkanı Ölmez, yüksek faiz dönemlerinde mevcut borçların sıfırlanmasının masraflı olabileceğine dikkat çekti. Bu durumda, kapatılan kredi borcunun içinde henüz ödenmemiş faizler bulunduğu için tüketiciler faize faizi ödemek zorunda kalıyor. Bunun yanı sıra, kredi tahsis ücreti ve yaşam sigortası gibi ek maliyetler de tüketicilerin karşısına çıkıyor. Dolayısıyla, zorunlu durumlar dışında yüksek faizli ve ek masraflarla birlikte gelen borç kapatma kredilerinin tercih edilmemesi gerektiği tavsiyesinde bulunuyor.
Kredi Yapılandırması mı, Kapatma Kredisi mi Tercih Edilmeli?
Finansal tüketicilerin mevcut borçlarını yönetirken yapılandırma ve borç kapatma kredisi seçenekleri arasında karar verirken dikkat etmeleri gereken birçok faktör bulunmaktadır. Özellikle bireylerin mali durumları, harcama alışkanlıkları ve uygulanacak faiz oranları karar sürecinde önemli rol oynamaktadır. Yüksek enflasyon ve düşük faiz oranlarının ağır bastığı dönemlerde, yapılandırmanın daha mantıklı bir seçenek olarak değerlendirildiği ifade edilmiştir. Tüketicilerin, bu süreçte kendi mali durumlarını ve gelecekteki ödeme yükümlülüklerini göz önünde bulundurarak, en uygun seçeneği seçmeleri kritik bir öneme sahiptir.
Kredi Skoru ve Gelir Düzeyinin Önemi
Bankaların borç kapatma kredisi sağlamada en önemli kriterleri arasında kredi notu (Findeks) ve aylık gelir düzeyine göre hesaplanan kredi taksit miktarı bulunmaktadır. Ölmez, aylık gelirin dört katından fazlasının kredi olarak verilmediğini, ayrıca taksitlerin net gelirin yüzde 30’unu geçmemesi gerektiğini vurgulamaktadır. Bu prensipler, bireylerin mali yükümlülüklerini aşmamaları için oluşturulmuş güvenilir bir kural setidir. Bu nedenle, borç kapatma kredisi veya yapılandırma yoluna gidilirken, tüketicilerin dikkatli bir değerlendirme yapmaları ve mali kapasitelerine uygun bir karar almaları beklenmektedir.
Borç Kapatma Kredisinin Nasıl Kullanılması Gerekiyor?
Finansal tüketicilerin, borç kapatma kredisinin avantajlarını ve dezavantajlarını iyi değerlendirerek hareket etmeleri oldukça önemlidir. Mevcut borçlarının faiz oranlarını ve yeni krediye uygulanacak akdi ve efektif faiz oranları üzerine derinlemesine bilgi sahibi olmaları gerekmektedir. Örneğin, 20.000 TL’lik bir kredinin aylık %1,99 akdi faizle verilmesi halinde ve ek maliyetler de dahil edildiğinde toplam borç 14.430,75 TL’ye ulaşabilmektedir. Bu durumda borcun maliyetinin %4,78’e çıkması gibi sonuçlarla karşılaşabilirler. Vade süresi uzadıkça taksitlerin artacağının bilincinde olunması, tüketicilerin mali plânlama yapmalarını ve ödeyemeyecekleri yeni borçlar altına girmemelerini sağlamak açısından büyük önem taşımaktadır.