Başkan Erdoğan, Dışişleri Bakanlığı Yerleşkesi Temel Atma Töreni'nde önemli açıklamalarda bulundu. Törende, yeni yerleşkenin Türkiye'nin uluslararası diplomasi misyonuna sağlayacağı katkıya vurgu yaparak, "Yerleşkenin ülkemiz, milletimiz ve devletimizin köklü diplomasi geleneği için hayırlara vesile olmasını Rabb'imden niyaz ediyorum" dedi.
Yeni Yerleşkenin Özellikleri
Başkan Erdoğan, Dışişleri Bakanlığı'nın yeni yerleşkesinin üç ana bölümden oluştuğunu belirtti. Protokol Bloğu, Ofis Yapıları ve Konferans Merkezi olarak tasarlanan bu modern yapının toplam 334 bin 500 metrekare kapalı alana sahip olduğu açıklandı. Yerleşkenin 203 bin metrekarelik kısmının toprak üstünde, 131 bin 500 metrekarelik bölümünün ise toprak altında yer alacağı ifade edildi. Erdoğan, bu yeni mekanın bakanlığın üstlendiği görevlerin ağırlığını yansıtacak şekilde inşa edildiğini vurguladı. Yerleşkenin, Türkiye'nin uluslararası diplomasi alanındaki güçlü duruşunu simgleyeceğini ekledi.
Ankara'nın Yeni Simgesi Olacak
Başkan Erdoğan, yeni Dışişleri Bakanlığı Yerleşkesi'nin, Ankara'nın siluetine önemli bir katkı sağlayacağına inandığını söyledi. Bu eser sayesinde Türkiye'nin dış ilişkilerdeki güçlü imajının pekiştirileceğini belirten Erdoğan, yerleşkenin zamanla şehrin önemli simgelerinden biri olacağını ifade etti. Bu şekilde, Türkiye'nin uluslararası arenadaki duruşunu daha da sağlamlaştırmayı hedeflediklerini dile getirdi. Böylelikle Ankara'nın sadece iç politikada değil, dış politikada da ciddiyetle tanınan bir merkez olacağına dikkat çekti.
Kriz Yönetiminde Kararlılık
Erdoğan, konuşmasında uluslararası arenada Türkiye'nin karşılaştığı zorlukları da gündeme getirdi. "İçinde bulunduğumuz bölgede her sabah yeni bir krize uyanıyoruz" diyen Erdoğan, hükümetin bu krizleri milletin menfaatine zarar vermeden yönetmek için gayret gösterdiğini belirtti. Türkiye'nin, güçlünün haklı olduğu değil, haklının güçlü olduğu bir dünyaya inanarak hareket ettiğini söyleyen Erdoğan, bu felsefenin Türkiye'nin başlıca politikası olduğunu vurguladı. Hükümetin boş polemiklere girmektense, samimi ve kararlı bir duruş sergileme gayretinde olduğunu ekledi.
Uluslararası Sorunlara Duyarlılık
Erdoğan, özellikle Gazze'deki vahşi saldırılar ve orada yaşayan masum insanların maruz kaldığı zulüm konusunda da önemli mesajlar verdi. "Biz zulme ve zalime boyun eğmeyiz" ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı, Türkiye'nin Gazzeli mazlumların yanında olmaya devam edeceğini belirtti. Bu noktada, Türkiye'nin uluslararası arenada adalet arayışını sürdürdüğünü, zulümlere karşı sesini yükselteceğini kaydetti. Erdoğan, "Döktükleri kanda boğulacaklardır" diyerek bu sert yaklaşımını pekiştirdi.
Doğu Kudüs Üzerindeki Haklar
Başkan Erdoğan, Doğu Kudüs üzerindeki haklarının savunulmasında asla geri adım atılmayacağını ifade etti. "Biz, Müslümanlar olarak bu kutsal topraklardaki haklarımızdan hiçbir şekilde taviz vermeyeceğiz" diyerek, tarihten gelen bir inanışla bu hakların savunulması gerektiğinin altını çizdi. Özellikle, geçmişteki yanlışlıklara dikkat çekerek, bu tür zalimliklerin bir daha yaşanmaması için güçlü bir duruş sergilemek gerektiğini belirtti. Erdoğan, "Varsın onlar öfke nöbetleri geçirmeye devam etsin" diyerek sert bir mesaj verdi.