Adıyaman'da 6 Şubat depremlerinde yıkılan ve 9 kişinin hayatını kaybettiği Uğur Apartmanı davasında tutuksuz sanık Hasan Akbaş, "Dava konusu taşınmazın projesini çizmiş olabilirim, ancak binayı hatırlamıyorum" dedi. Binada evladını kaybeden anne Gülveren Kaçar ise "Bu binada 9 kişi öldü. 9 insanın hayatı, geleceği mahvoldu; benim ocağım söndü. Tek çocuğum vardı, onu kaybettim. Bunların sorumluluğunu kim ödeyecek? Ömür boyunca hakkımı helal etmiyorum" diye konuştu.
6 Şubat depremlerinde Adıyaman'ın Merkez ilçesinde bulunan Uğur Apartmanı'nın yıkılması sonucu 9 kişi yaşamını yitirdi, 1 kişi ise yaralandı.
Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığı, fenni mesul ve statik proje müellifi Hasan Akbaş hakkında, "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 22 yıl 6 aya kadar hapis cezası talebiyle dava açtı.
Adıyaman 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen üç duruşmaya, depremde yakını yaşamını yitirenler, sanık Hasan Akbaş ve avukatı katıldı.
"Binayı hatırlamıyorum"
Sanık Hasan Akbaş, savunmasında, "Ben Adıyaman'ın ilk mimarlarındanım. Statik eğitim almadım; bu konular inşaat mühendislerinin sorumluluğundadır. Dava konusu taşınmazın projesini çizmiş olabilirim, ancak binayı hatırlamıyorum. Projesini çizdiğim binaları kontrol ederdim; duvar yerinde mi, değil mi diye. Ancak işi tamamladıktan sonra yapılan tadilatlardan ben sorumlu değilim, bu konuda yetkili belediyedir" ifadelerini kullandı.
Akbaş'ın avukatı, müvekkilinin statik proje sorumlusu olmadığını belirterek soruşturma aşamasındaki bilirkişi raporunu kabul etmediklerini, itirazların değerlendirilmesi için yeni bir bilirkişi heyeti oluşturulmasını ve yaş durumu nedeniyle müvekkilinin duruşmalardan bağışık tutulmasını talep etti.
"Ömür boyunca hakkımı helal etmiyorum"
Binada evladını kaybeden müşteki Gülveren Kaçar, sanık Akbaş'a Adıyaman'daki inşaatlarının yıkılıp yıkılmadığını sordu. Akbaş ise "Benim yaptığım tüm binalar yıkılmadı, binden fazla bina yaptım" yanıtını verdi.
"Hakkımı helal etmiyorum"
Müşteki Gülveren Kaçar, sanığın yaptığı tüm binaların yıkıldığını belirterek, şöyle konuştu:
"Bizim binamızda beton ve demir bulamadık. Çocuğumu enkazın içerisinden çıkarırken bir beton demiri bile bulamadım. Yaptığınız şeyi kabul edeceksiniz. Ben 24 yılımı verdim; gençliğimi, geleceğimi aldınız. Bu kadar kolay değil. 'Hiçbir şeyi kabul etmiyorum' diyemezsiniz. Siz de utansanız, avukat bey, bu adamın savunmasını yapmazsınız. Ben her şekilde sanıktan davacıyım. Ben sizden önce ölürsem Allah'ın adaletini oradan bekliyorum. Eğer benden önce ölürseniz, ahirette beni bekleyin; her türlü hesabımı soracağım. Ben Ayşenur Kaçar'ın bütün haklarını ölene kadar savunacağım. Adaletin tokmağı benim için yeniden vurana kadar mücadele edeceğim. Siz bunun bedelini bana maddi ve manevi olarak ödeyeceksiniz. Buraya gelip hiçbir şeyden sorumlu değilim diyemezsiniz. Adıyaman'da yaptığınız tüm inşaatlar yıkılmıştır. Yiğit olun ve 'Hata yaptım, hatamı kabul ediyorum; cezam ne ise çekerim' deyin. Bu binada 9 kişi öldü. 9 insanın hayatı, geleceği mahvoldu; benim ocağım söndü. Tek çocuğum vardı, onu kaybettim. Bunların sorumluluğunu kim ödeyecek? Ömür boyunca hakkımı helal etmiyorum."
Mahkeme sanığın duruşmadan bağışık tutulmasına karar vererek duruşmayı 28 Ocak 2026'ya erteledi.