Artan araç fiyatları ve geleneksel finansman seçeneklerine erişimde yaşanan zorluklar, Türkiye’de araç sahibi olmak isteyenleri yeni çözüm arayışlarına yöneltiyor. Kişinin bütçesine özel esnek ödeme imkânları sunan tasarruf finansman modeli, bu dönemde önemli bir çözüm olarak öne çıkıyor. Sektörün 33 yıllık tecrübeye sahip köklü markası Fuzul tarafından paylaşılan veriler, bu alandaki tüketici talebinin büyüklüğünü net bir biçimde ortaya koyuyor.
Teslimatlar araç sahipliğindeki güçlü odağı gösteriyor
Fuzul’ün açıkladığı en güncel veriler, tüketicilerin araç sahibi olmak için tasarruf finansmanından giderek daha fazla yararlandığını gösteriyor. 2025 yılının ilk 9 ayında, Fuzul tarafından gerçekleştirilen teslimatların yüzde 84,7’si gibi büyük bir bölümünü araç finansmanı sözleşmeleri oluşturdu.
Fuzul’ün 2025’in ilk 9 ayında gerçekleştirdiği araç teslimatları geçtiğimiz yılın tümüne kıyasla yüzde 76,8, sağladığı araç finansmanı ise yüzde 177,5 arttı. Geçtiğimiz yıl 23.692 araç sözleşmesi için 14,1 milyar lira finansman sunan Fuzul, 2025’in ilk 9 ayında 49.722 araç sözleşmesi için 39,2 milyar lira finansman sağladı. Fuzul’ün yılın ilk 9 ayına ilişkin yeni sözleşme verileri de araç finansmanına yönelik talebin arttığını gösteriyor. Yapılan yaklaşık 190.000 sözleşmenin %70’ini araç finansmanı oluşturuyor.
Bu istikrarlı performans aynı zamanda uzun vadeli rakamlara da yansıyor. Fuzul, son 5 yılda 56,5 milyar TL lira finansman sağlayarak 87,906 bin tasarruf sahibinin kendilerine özel ödeme imkânlarıyla araç sahibi olmasını mümkün kıldı.
Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Fuzul Tasarruf Finansman A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan Vekili Furkan Akbalşu ifadeleri kullandı: “Paylaştığımız veriler, sadece bizim değil aynı zamanda Türkiye’deki tüketici ihtiyaçlarının da bir portresini çiziyor. Yeni müşteri talebinin hem konut hem de araç alanında dengeli olması, finansman modelimizin geniş bir kitle tarafından temel bir çözüm olarak kabul gördüğünü kanıtlıyor. Gerçekleşen teslimatlarımızdaki araç ağırlığı ise pazarın en acil ihtiyacının nerede olduğunu ve bizim bu ihtiyaca cevap vermek için kaynaklarımızı nasıl odakladığımızı gösteriyor.”
